başlamadan önce high school musical filminde ki gibi sandığım lise türü.
okulun ilk günü yüzler de gülümseme eksik olmaz. her gün çok sevdiğiniz müzikler yapılacak sanılır. 3 ay sonra ise ''e hani müzik yapıcaktık'' gibi cümleler ile beraber umduğunu bulamama hissi kaplar. sonrasın da ise çocukken gitar çalıp söylediğin o saf ve güzel duyguların yerine, dizginlenmiş belki de zincirlenmiş müzikal bir ruh kaplar. belli süreden sonra alışıyorsun. ama o saf duyguları hiç bir zaman çıkartamıyorsun. ya da çıkarttığın da bir çok şey için geç olmuş oluyor. e tabii bir müfredat, disiplin ve kurallar olacaktır. ancak bu kuralların, müziğinin önüne çok fazla geçmemesi gerekir.
aslında sitemim tam olarak verilen eğitim modeline değil. bu modelleri yanlış anlayıp, yanlış işletenlere. okul yöneticilerine. öğretmenlerine. ve belki de müfredatları ve modelleri yapanlara. aslında çok yönlü bir konu diyebiliriz. her neyse acısı ile 4 sene gelip geçiyor. ancak gideceklere tavsiyem, iyi bir güzel sanatlar lisesin de eğitim görmeleridir. küçük şehirler tabir caizse ''varoş semtlerde'' bulunan müzik liselerinin hali çok iyi değil. tabi umduklarını bulamama ihtimalleri çok yüksek. bu yüzden her şeye hazırlıklı olmak gerekiyor.
e tabi ben hiç kimseye gitmeyin demiyorum. tabi gidilsin, eğitim alınsın ancak bir çok şeye hazırlık olmak gerek. belki de çok fazla talep olursa daha fazla teftiş edilebilir.
dolayısıyla gitmeden önce iyi bir araştırma yapmak gerek. mezun olmuş insanlardan tavsiye almak gerek.