"hayatımın sonuna kadar ibrahim tatlıses'e domdom kurşunumu çalıcam abi'' dedikten sonra mısırlı ahmet' in davetiyle mısırın başkenti olan kahireye gider. bir süre çalışmalarına devam ettikten sonra yine daralır ve bu sefer sina çölüne gider. çölde sıcaktan kafası karışan tunçbilek, bir gün sazına çalışırken ruhunun bedeninden çıktığını görür ve bağlama çalan kendisini izlemeye başlar. işte o zaman müziğini bulur. kendisi yaşadıklarını böyle anlatıyor. gerçekten çok tuhaf bir durum. yani inanılması güç olsa da, ürettiği müzikler, yazdığı besteler ya da attığı sololar, bazen yaşadığı şeylerin kanıtı gibi.